Chios, sahip olduğu mükemmel Akdeniz iklimi, zengin toprağı ile değişik türlerde kaliteli birçok ürünün üretildiği tanrının bahşettiği mübarek bir adadır.
Yolculuklar ve denizcilerin edindikleri deneyimler, Chios Adası'na ait ürünlerin çok kısa zamanda yurt dışında tanınır hale gelmesine neden olmuş, karşılıklı bilgi alışverişini ve dünyanın her yerinden yeni fikirlerin getirilmesini(üretime, paketlemeye ve işlemeye ilişkin) sağlamıştır.
Tabii ki bu konuda en önemli rol Damla Sakızına aittir!
Burada, yalnız ve yalnız bu adada üretilen, dünyanın başka hiçbir yerinde üretilmeyen, inanılmaz özellikleri ve sayısız yerlerde kullanım alanı olan nadide bir ürün.
Chios Adası'ndan gitmeden önce ihtiyaç ve zevklerinize göre damla sakızı temin etmeyi ihmal etmeyin.
Sakızlar, uzo, likör, şekerlemeler, kokular, kozmetik&makyaj ürünleri, kokulu doğal sabunlar ve mumlar gibi, sarhoş edici, tedavi edici ve büyülü özelliklere sahip olan aklınızın alabileceği her şeyi ama her şeyi bulabilirsiniz.
Chios içki yapımında büyük bir geleneğe sahiptir ve günümüzde birçok aile işletmeleri, sahip oldukları bilgileri nesilden nesle aktarmakta ve seçkin uzolar, aromatik likörler ve sert souma(incirin damıtılmasından elde edilen bir rakı çeşidi) gibi içkiler üretilmektedir.
Ayrıca, özellikle kaliteli kırmızı şaraplar ve antik çağdan bu yana ünlü olan «Ariousio Şarabı» üretilmektedir.
Zeytin ağacı da Chios Adası'nın tarım ürünleri arasında önemli bir yere sahiptir ve saf zeytinyağı üretimi yapılmaktadır.
Eskiden dünyanın her yerine ihraç edilen ve adanın ovasında hale yetiştirilen eşsiz narenciye çeşitlerinden -en önemli yere sahip olan Chios mandalinası- dolayı Chios Adalılar reçel üretiminde uzmanlaşmış ve inanılmaz sayıda ve çeşitte reçel üretimi yapmaktadırlar.
Daha hızlı tarama yapmak için aşağıdaki resimleri tıklayınız:
Damla Sakızı
Yaraladığımız Ağaç
Eğer Sakız Adası’nın patentli bir markası olsaydı, kesin olarak bu sakız ağacı olurdu. Tanrının bu nadide armağanı, çoğu zamanlar adanın bedduası haline gelmiş ve öyle ki damla sakızın tekelini eline almak, tarihin değişik dönemlerinde egemen güçler için savaş nedeni halinde gelmiştir.
Pistachia ailesine ait, boyu iki üç metreyi bulan bodur bir ağaç olup damla sakızı üretimi ağacının 5. ve 6. yaşında başlar ve yöre insanı tarafından sakız ağacı olarak adlandırılır.
Yalnızca, Sakız köyleri olarak adlandırılan Adanın güneyindeki 21 köyde yetişmektedir. Sakız Ağacına ait en eski anlatım, İ.Ö. 5. yüzyılda Heredot'a aittir. Damla sakızının eski çağlarda var olan yegane sakız olduğu düşünüldüğünde, Yunan antik çağında damla sakızı diş beyazlatıcı olarak kullanılırdı!
Romalılar döneminde, yine aynı amaçla sakız ağacından kürdan yapılır ve damla sakızının kullanımı doğunun haremlerine kadar yayılmıştı.
Halk arasında anlatılan bir hikayeye göre, İ.S. 250 yılında Romalılar tarafından sakız ağacının altında katledilerek şehit düşen Agios İsidoros'un hatırasına sakız ağacı tanrı tarafından kutsanmıştır. Agios İsidoros'un ağladığını gören ağaç ağlamaya başlar.
Büyülü göz yaşları
Damla sakızının sayısız özellikleri ve kullanım yeri bulunmaktadır. Kolesterolü emer, anti bakteriyeldir, ağız sağlığında ve besinlerin sindirilmesinde anti septik etkisi vardır. Damakları güçlendirir, yaraları iyileştirir ve yakın zamanda mide ülserine ve kanserine karşı etkileyici olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır.
İlaç olarak birçok etkisinin olmasının yanı sıra damla sakızı içki yapımında(sakız likörü ve damla sakızı rakısı), şekerlemelerde(bisküviler, damla sakızı dondurması ve kaymaklı şerbet) ve yemeklerde kullanılır.
Ayrıca, diş macunu, şampuan, parfümler, tütsü yağı, vernik gibi işlenmiş veya daha birçok şekilde temel ham madde olarak kullanılmaktadır.
Nakış
Damla sakızının toplanması işlemine ağacın altının temizlenmesi ile başlanır ve sonra ağacın gözyaşlarının düşeceği zemin beyaz bir toprak ile kaplanır. Nakışlama(ağaçların gövdesinde yarıkların açılması işlemi yöre halkı tarafından bu şekilde adlandırılır.) işlemi Hazirandan Eylül ayına kadar devam eder.
Sakız üreticileri ağacı nakış aleti ile sakız damlalarının düşmesi için ağacın toprağa bakan kısmında yarıklar açarlar.
Gün ışımadan kalkar ve eşeklerle sakız ağaçlarına doğru giderler. Bu otantik görüntüye Adada halen rastlamak mümkündür.
İşe uygun elbiseler ve aletlerle donanımlı halde, işlerini zorlaştıran güneşle mücadele vererek ve ondan korunarak işlerini yaparlar.
Her gün şafak vaktinde dizlerinin üzerinde sakız ağaçlarının bakımını yapan insanlar için gün, güneşin en yüksekte olduğu saatlerden önce sona erer.
Ağacın göz yaşları kuruduğunda sakız üreticileri toprağa düşen ve ağacın gövdesinde kuruyan sakızları küçük bir spatula ile toplarlar.
Bu nadide ürün o kadar değerlidir ki toprakla karışan akıntılar dahi toplanır.
Sakız toplayıcıları eleme işlemine, soğuk suyla ve sabunla yıkama, kurutmak için “yayma” ve sakız parçalarının temizlenmesi işlemine başladıklarında, Sakız köylerinin sokakları hiç olmadığı kadar canlılık kazanır.
Bu işlemlerin tümü başlı başına toplumsal bir olaydır. Sakız köylerini ziyaret eden herkesi bu iyi niyetli insanların sıcaklığı sarar.
Acaba bu damla sakızının gerçekten büyüleyici etkisinin bir sonucu mudur?
Narenciyeler
Güzel Kokulu Chios
Adanın yemyeşil kalbi olan Ovasında gezmeye başlayan ziyaretçiyi daha ilk andan itibaren etkileyen kokulardan sonra “Güzel kokulu” tanımlaması duymak, ziyaretçilerde hayret uyandırmaz. Dar sokaklar, yüksek taş bahçe duvarları, ağaçların her yerden fışkıran yaprakları ve ziyaretçinin etrafını saran kokular insanı başka yerlere götürür.
Narenciye yetiştiriciliği, oldukça sert istilacılar olan Cenevizlilerin adaya getirdikleri yeniliklerden biridir.
Yaprak dökmeyen bu ağaçların burada yetiştirilebileceğini anlayınca, İtalya'dan getirdikleri bu ağaçları, yumuşak iklimin ve bol suyun bulunduğu yerlerde yetiştirmeye başlarlar.
Bu yerlerden biri de, kısa zamanda portakal bahçeleri ile kaplanan adanın ovasıydı.
Sakız Adalılar portakal ağaçlarının ve kadar verimli olduğunu anlayınca Kuzey Afrika'dan bu ağaçları ithal etmeye başladılar.
Ancak burada belirtilmesi gereken mandalinaların sanıldığının aksine Cenevizlerin adaya getirdiği bir ağaç olmayıp 1860-62 yılları arasında Horemides bölgesinden bir aile tarafından Hint adalarından getirilip önce kendi bahçelerine ektiklerini ve sonra da tüm ovaya yayıldığına dair anlatımlar mevcuttur.
Aslında yer altı suları açısından zengin bu bölge, “narenciyelerin altın elması” olarak eski yunanlılar tarafından tabir edilen ve hassas bir ağaç olarak bilinen bu ağacın yetişmesi için idealdir.
Meyvelerin toplanması yetiştiriciler tarafında elle yapılır ve toplanan narenciyeler teker teker plastik kasaların içine yerleştirilir ve sonra ya satılır ya da buradan Sakız Adası Meyve Suyu Fabrikasına götürülerek meyve suyu yapılır.
Yüzyıllarca portakal, teker teker satılan bir meyve imiş. “Seçme” işleminden sonra seçiciler beşer beşer sayarlar ve tüccarlara verirlerdi.
Ancak, Alman işgalciler tartma işlemini getirmişler ve bu işlem günümüze kadar gelmiştir.
Bu nedenden dolayı, adayı ziyaret edenler ovanın dallarla kaplı yollarında kokuları ve hayal gücünü rehber edinerek gezinirler. Bu meyve bahçelerinin etrafı, ağaçları güney rüzgarlarından ve soğuktan korumak için yüksek ve büyük taş duvarlarla çevrilidir.
Sakız Adası’nda üretilen mandalina çeşidi adaya özgüdür. Sakız Adası mandalinaları en iyi mandalina çeşidi olarak bilinir.
Portakallar kış mevsimi içinde olgunlaşırken, mandalina ağaçlarının daha önce olgunlaşması bu ağaçların sert hava koşullarına karşı ne kadar hassas olduğunun göstergesidir.
Hasatın çoğu zamanlar kötü hava koşullarından dolayı tahrip olması ve ekonomik kayıplara neden olması üreticilerin buna karşı da yaratıcılıklarını kullanmalarına neden olmuştur.
Çoğu kez, soğuğu “kırmak” ve meyveleri korumak için sık aralıklarla tüm bahçelerde ateş yakarlar.
Ağaçların yapraklarla dolu dalları yeşil bir kubbe işlevi görerek sıcağı korur ve çoğu kez meyveler kurtulur.
Eskiden...
Sakız Adası’nın narenciyeleri, İstanbul'a, Karadeniz'e, İzmir'e, Mısır'a ve tüm doğuya ihraç edilir ve tüccarlar bu iş için gemiler kiralarlarmış.
Kooperatiflerin oluşmaya başladığı 1930'lu yıllarda Doğu Avrupa'nın birçok ülkesine de ihracat yapılmaya başlanmış.
Günümüzde...
Narenciyelerin kullanımı sadece doğrudan tüketim veya Meyve Suyu Fabrikalarında meyve suyu yapımında kullanılmasıyla sınırlı kalmamaktadır.
Reçel yapımında ve esans yapımında da kullanılmaktadırlar.
Ayrıca narenciyelerin kabukları Meyve Suyu Fabrikası tarafından hayvan yetiştiricilerine yem olarak satılır ki özellikle süt veren hayvanlar için ideal bir hayvan yemi olarak kabul edilir.
Uzo
Sakız Adası Uzosu......eski bir hikaye
ΤSakız Adası uzosu erken yapılır ve adanın sosyal yaşamında önemli bir oynar öyle ki başlangıçta erkek arkadaş gruplarının ve daha sonraları da karşılama, vedalaşma ve meze olarak yemek masasında verilen ziyafetin bir parçası haline gelir. Bunların yanı sıra deniz ürünleri ve balık yemekleri ile birlikte tüketilir.
Baharatların ve kokuların yatağı olan Sakız Adası, klasik anason ağırlıklı ve her reçeteye göre farklı olmak üzere rezene, kişniş otu ve damla sakızından yapılma hafif ve tatlı bir içki olan uzoyu üretir.
Adada üretilen çipouro(sert yunan rakısı), incirden üretilen souma içkisinden farklı olarak Sakız adası uzosu, büyük oranda halen babadan oğla geçen aile imalathanelerinde imal edilen bakır kazanlarda damıtılarak edilir.
Uzo Nedir?
Geleneksel Yunan uzosu üzümlerin kabuklarından veya diğer yerel ürünlerden elde edilen alkole kişniş otu, melek otu, kokular, tarçın, anason ve limon çiçeği eklenerek hazırlanır. Bu karışım bir yemek tenceresinin içinden kaynatılır ve yapanın ağız tadına göre tadı ayarlanır.
Elde edilen ürün soğutularak birkaç aylığına bir yerde saklanır ve daha sonra %80 veya %40 oranında alkol ile seyreltilir. Evde yapılan uzo genelde çok sert olarak %80 oranında alkolden hazırlanır.
Uzo genelde meze içkisi olarak kullanılır ancak birçok kokteylde de kullanılır. Su ile karıştırıldığında berraklığını yitirir ve beyaz bir renk alır. Anason uygun oranlarda alkol ile karıştırıldığında dağılır ve saydam hale gelir. Alkol oranı azaltıldığında esanslar saydam olmayan beyaz kristallere dönüşürler.
Ahtapot, gümüş balığı, gemlik zeytini, yerel turşular peynir ve değişik uzo mezeleriyle birlikte alınan uzo içkisi, adanın berrak denizlerinin kenarında, İyonya kıyılarındaki büyüleyici gecelerin ayrılmaz bir parçası halinde gelmiştir.
Fiyatı nedir?
Yunanistan'da genellikle bir şişe uzo yaklaşık 4.70 Avro'ya satılır. Taverna ve lokantalarda 0.2 litrelik şişelerde servis edilir ve fiyatı yaklaşık 3 Avro'dur.
Günümüzde...
Uzo, Yunanistan'a ait bir içki olarak Avrupa Birliği'nin koruması altındadır. Geleneksel ürün olduğundan dolayı Avrupa Birliği içerisinde satılan içkilere göre %50 oranında daha düşük vergiye tabidir.
Reçeller
Eski bir hikaye...
Antik çağlardan bu yana kaliteli ürünleriyle tanınan Sakız Adası, bol miktarda ve çeşitli türlerde mevsim meyveleri üretir.
Üzüm ve İncir temel ürün olmak üzere, bu meyvelere zaman içinde badem, fıstık, ceviz, elma, ayva, vişne, kiraz ve en son olarak ta turunçgiller yani narenciyeler, ünlü sakız adası mandalinaları, portakalları, bergamot ve ağaç kavunu eklenmiştir.
Bu meyvelerin mümkün olduğunca uzun süreyle bozulmadan tüketilmesi için değişik metotlar geliştirilmiştir. En güvenli ve kolay metot olarak bunları kaynatılması ve daha sonra bir çeşit şurup içerisinde muhafaza edilmesi yaygın hale gelmiştir. Kaynatıldığı suyun içine atılan baharatlara, şifalı bitkilere ve diğer maddelere göre değişik reçeteler geliştirilmiştir.
Şeker sanayisinin gelişmesinden sonra bal, pekmez, keçiboynuzu pekmezi gibi Akdeniz'e ait eski tatlı çeşitleri giderek gerilemeye başlamıştır. Geleneksel reçetelere muhafaza etmek kaydıyla, öncelikle evlerde daha sonra da daha büyük ve daha iyi organize olan üretim yerlerinde reçellerin yapımına ağırlık verilmeye başlanmıştır.
Chios Reçeli
Reçeller toplumsal yaşamda önemli bir rol oynamış ve bu ürün merkez alınarak hayatın değişik durumlarına uygun olarak farklı renklerde sunulmak üzere bir gösterge bilimi meydana getirilmiş ve böylece düğünlerde beyaz, kutlamalarda renkli, matemlerde koyu renkler vb. sunulur hale gelmiştir.
Damla Sakızı tatlısı
Doğudan bize ulaşan şeker beraberinde sırlarını getirmiştir. Perslere ve Araplara ait olan reçeteler bize ait olanlarla karışmış ve çok hoş sonuçlar elde edilmiştir.
Dünyada sadece sakız adasında üretilen damla sakızı, şeker ile birlikte damla sakızı şekerlemesini yaratmıştır. “Deniz altı” olarak ta tanınan bu şekerleme kokulu vanilya biçiminde bir şekerlemedir.
Damla sakızı şekerlemesi, yunan diyasporasında özellikle de İstanbul gibi büyük şehirlerde karşılama tatlısı olarak yaygın hale gelmiş ve “Beyaz Tatlı” adıyla halen Patrikhane'nin resmi tatlısıdır.
Ariousios Şarabı
Şarap, antik dönemden bu yana Sakız Adası’nın ürettiği meşhur ürünlerden biridir.
Sakız Adalı antik çağ tarihçisi Theopompo'ya göre Dionysos oğlu Oinopion Sakız Adalılara üzümü nasıl ekip yetiştireceklerini ve şarap yapmayı öğretmiştir. «Ariousios Şarabı» adıyla Sakız Adası’nın kaliteli şarabı kısa zamanda Yunanistan'da ve dünya çapında tanınmış hale gelir. Sakız Adası’na ait gemiler amforalar içerisinde bunları her yere götürmekte ve satmaktaydı. Bu nedenle antik çağda olduğu kadar Roma ve Bizanslılar döneminde de pahalı ve zengin şölenlerle özdeşleşmiş, yakın çağda ise seyyahlar ve yolcular övgü dolu sözlerde bundan bahsederlermiş.
«Ariousios Şarabının» üretimi son yıllarda tekrardan canlanmakta ve özellikle de Sakız Adası’nın kuzeyinde şarap üretiminin gelişmesi için önemli özel teşebbüsler harekete geçmiş durumdadır.
(Kaynak: Grigofi D. Spanou, Ariousios Şarabı, Sakız Adası Şarabı, Ariousios Yayınları A.Ş., Sakız Adası 2007)
Sakız Adası Beyaz Peyniri
Sakız Adası beyaz peyniri, Sakız Adasında üretilen tam yağlı pastörize inek veya keçi sütünden yapılmaktadır. Bu peynir beyaz ve yumuşaktır. Zengin Sakız Adası sütünden yapılmakta ve içerdiği proteinler, yağlar, vitaminler ve tuzla oldukça besleyici bir peynirdir. Sütün tadında olan peynir oldukça lezzetlidir ve hazmedilmesi kolaydır. Tuzun içinde birkaç gün bekletilmesinden dolayı, bu peynirin temel özelliği hafif tuzlu olmasıdır.
Sakız Adası beyaz peyniri tüm gıda mağazalarında satıldığı gibi yemeğe düşkün olanlar bu peyniri adanın çoğu lokantalarında, meyhanelerinde ve tavernalarında da bulabilirler.
Izgara üzerinde pişirildiği gibi, yeşil salata ve diğer birçok yemekte de kullanılır.
Amanitler
Amanitler, Adanın özellikle kuzey kısmında yetişen bir mantar türüdür. Amanit adı, bu mantarın çokça yetiştiği Anadolunun dağlık yerlerinden biri olan Amanos dağlarından almakta ve bu ada, eski Yunan ve Roma dönemlerine ait eserlerde de rastlamaktayız.
Sakız Adasında, özellikle de adanın kuzey kısmında Amanitlerin toplanması için en uygun mevsim ilk yağmurlardan sonraki sonbahardır. Genellikle tek veya 2-3 mantar grubu halinde çam ağaçların altlarında bulunurlar.
Amanitler, uzo ile birlikte tüketilen mükemmel bir kızartma mezesidir.
Sakız Adası Hamur İşi Yemekleri
Sakız Adasının gastronomi yemekleri arasında, Et ve deniz ürünleriyle birlikte pişirilen lezzetli ve hoş tatlara sahip çeşitli hamur işleri yer almaktadır. Yerel üretim yerlerinde üretilen hamur işleri yemekler arasında şunlar yer alır:
• Beyaz et, beyaz şarap, beyaz sos ve yöresel peynir çeşitleri karışımı ile hazırlanan damla sakızlı Tagliatelle makarnası.
• El yapımı Asparagus'lu makarna. El yapımı makarna olarakta tanınan bu yemek domatesli bir yemek olarak pişirildiği gibi rendelenmiş domates ve zeytin ile de sade olarak servis yapılır.
• Sakız Adası Mandalinalı Burma Makarna yemeği, beyaz et ve deniz ürünleriyle mükemmel gider.
• Burmalı fitil makarna bütün zevklere hitap eden bir makarna yemeğidir.
Sakız Adası Balı
Adanın ayrılmaz bir parçası olan bu saf ürün, adadaki çok sayıda bal üreticisi tarafından üretilmektedir.
Genelde çam balı, yabani kekik, çiçek ve portakal çiçeği balı şeklinde satılmakta, bazı yerel mağazalarda damla sakız balı dahi bulmak bazen mümkün olabilmektedir.